İslamın Yolu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Adli-Hukuk Terimi

Aşağa gitmek

Adli-Hukuk Terimi Empty Adli-Hukuk Terimi

Mesaj tarafından Mareşal Paz 06 Şub. 2011, 21:47

Adli-Hukuk Terimi 130139




Adli-Hukuk Terimi Hukuk

Adli Adaleti, adalet örgütünü ilgilendiren; onun yetkisiyle yapılan şey için kullanılır: Adli bir olay, bir sorun. Adli soruşturma.

—Huk.
Adli hata, kesinleşmiş bir mahkeme kararında yargıcın karara dayanak
olarak aldığı maddi olayların gerçekleşip gerçekleşmediğ
i konusunda ya da bu olayları nitelemede yanılması.


—Adli
idare rejimi, idari etkinliklerin özel yöntemlere ve ayrıcalıklara bağlı
olmadığı sistem. (Bu sistem, özellikle ingiltere ve ABD'de uygulanır,
idari rejimin tersine, bu sistemde idareye herhangi bir ayrıcalık
tanınmaz. [Karşıt ani. İDARİ REJİM])


—Adli imtiyaz

—KAPİTÜLASYON.

—Adlı istatistik, açılan ve karara bağlanan davaları, suç ve suçluyla ilgili bilgileri yıllık olarak gösteren belge.

—Adli merci, adalete ilişkin sorunların çözümü için başvurulan mahkeme vb.resmi daireler.

—Adli
muamele, bir anlaşmazlığın mahkeme önüne getirilmesinden son kararın
verilmesine kadar, tarafların ve yargıcın usule ilişkin olarak
yaptıkları işlemler. (ADLİ İŞLEM de denir.)


—Adli
müşavir, nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı ya da askeri
kurum amirine hukuk işlerinde danışmanlık yapan kişi. (Adli müşavirler
askeri hâkim sıngındandır. Kıta komutanı ya da askeri kurum amirleri
adına soruşturma ve dava dosyalarını inceleme yetkileri vardır.)


—Adli sicil, mahkûmiyet kararlarının işlendiği sicil. (Bk. ansikl. böl.)

—Adli tasfiye-* TASFİYE.

—Adli
tatil, mahkemelerin her yıl 20 temmuzdan 5 eylüle kadar çalışmaya ara
verdikleri dönem. (Adli tatilde, yasalarda açıkça belirtilen dava ve
işler dışında hiçbir işlem yapılmaz.)


—Adli teşkilat -* ADALET" ÖRGÜTÜ.

—Adli
tevbih, hafif cezalı suçlarda, suçlunun özel durumuna ve suçun
işlenmesindeki koşullara göre, yargıcın ceza verme yerine, sözlü olarak
suçluyu uyarması (Türk Cez. k.md.26).


—Adli
yardım, haklı bir kişinin, yoksulluk yüzünden bir davanın gerektirdiği
harç ve masraftan bağışık tutulması. (ADLİ MÜZAHERET de denir.)


—Adli evrak tebliği, tanık dinlenmesi ya da suçluların geri verilmesi vb. konularda ülkeler arasında yapılan yardımlaşma. (Bk. ansikl. böl.)

—Adli yardım bürosu, avukatlık yasasına göre, adli yardım yapılacak kişilere gerekli yardımları yapmak üzere kurulmuş büro.

—Adli
yargı, anayasa yargısıyla idari yargı ve askeri yargı dışında kalan,
adliye mahkemelerinin tüm yargı etkinliklerini kapsayan en geniş yargı
alanı. (Yargı etkinliğinin en önemli bölümünü oluşturan adli yargı, ceza
ve hukuk olmak üzere iki bölüme ayrılır. Adli yargının en yüksek organı
Yargıtay'dır.) [—YARGI]


—Adli
zabıta, bir suç işlendikten sonra, sanığı ve suç delillerini araştırarak
adli yetkililere yardımcı olan kolluk kuWeti (Bk. ansikl. böl. )


—Tıp. Adli tabip, mahkemelere bilirkişi olarak rapor veren, adli tıp konusunda uzman hekim.

—Adli tıp, mahkemeleri tıp ve doğa bilimleri konusunda aydınlatan tıp dalı. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL.
Huk. Adli sicil. Adli sicil kayıtları Adalet bakanlığı tarafından
tutulur. Türk mahkemelerince verilip kesinleşen mahkûmiyet kararları
adli sicile işlenir. Bunun dışında türk yasalarına göre, suç sayılan bir
fiilden dolayı türk vatandaşları hakkında yabancı bir devlet
mahkemesince verilerek kesinleşen ve türk hükümetine bildirilen
mahkûmiyet kararları da sicile işlenir. Mahkûmiyet kararlarının dışında,
şartla salıvermeye, tecile, affa (...) ilişkin kararlar da adli sicile
geçirilir. Adli sicil kayıtları gizlidir. Bu siciller hakkında ancak,
Cumhuriyet savcılıklarına, mahkemelere ve hakimlere bilgi verilebilir
(Adli sicil k. md.19).


• Adli
yardım, Türkiye, adli yardıma ilişkin çok sayıda iki taraflı sözleşmenin
yanı sıra, 1954 tarihli Hukuk usulüne dair sözleşme, 1959 tarihli Ceza
işlerinde karşılıklı adli yardım Avrupa sözleşmesi, 1965 tarihli Hukuki
veya ticari konularda adli ve mahkeme dışı evrakın yabancı ülkelerde
tebliğine dair sözleşme, 1974'te imzalanan Ceza kokuşturmalarının
aktarılmasına dair Avrupa sözleşmesi ve Ceza yargılarının uluslararası
değeri konusunda Avrupa sözleşmesi ile 1977'de imzalanan Adli yardım
taleplerinin iletilmesine ilişkin Avrupa sözleşmesine taraftır.


• Adli
zabıta. Adli zabıtanın en yüksek amiri savcılardır. Adli zabıta, kamu
düzeninin bozulmasını önleyen idari zabıtadan farklı olarak koğuşturucu
ve ceza yargılamasına yardımcı bir nitelik taşır. Türk hukuk sisteminde
adalet örgütüne bağlı bir zabıta kuWeti bulunmadığı için, adli zabıta
görevi genel zabıta görevlileri tarafından yerine getirilir. (->
ZABITA.)


—Tıp.
Adli tıp, eskiden mahkemelere tıp ve doğa bilimlerine ilişkin raporlar
vermek için kurulmuştu, ilk adli tıp kitapları mahkemelere verilen bu
tür raporların derlemeleriydi. Tıpta, doğa bilimlerinde ve sosyal
bilimlerde ortaya çıkan gelişmeler, uzmanların çok karmaşık alanlara
müdahale etmelerini gerektirdi. Diğer yönden, kamu sağlığını düzenleyen
yasa, tüzük ve yönetmeliklerin gelişmesi, adli.tıbba daha bütünsel bir
tanım verme gereğini duyurdu. Fransız hekimi ve kimyacısı Orfi-la,
1830'larda, adli tıbbı hukukun çeşitli sorunlarını aydınlatan ve yasa
koyucuları bu çalışmalarında yönlendiren tıbbi bilgiler bütünü olarak
tanımladı. Bu, adli tıp düşüncesine pozitif bir değer vermek demekti.
Gerçekten alkolizm, uyuşturucu alışkanlığı ve akıl hastalıkları
üzerindeki birçok çağdaş mevzuat, tıbbın ve adli tıbbın görüşlerini
yansıtır. Günümüzde, tıbbın bazı dalları (özellikle travmatoloji,
psikiyatri, toksikoloji) adli tıptan derin bir biçimde etkilenmişlerdir.
Bunun dışında, tüm tıp dalları bazı noktalarda adli tıbba başvururlar:
gebeliğin sona erdirilmesi, baskılarla ya da zor kullanılarak değişime
uğratılan hastalıklar, hekimlerin ve uzmanların sorumlulukları gibi.
Adli tıp ayrıca, hekimlerle hukukçuların bir araya gelmesine, tıp ve
sağlıkla ilgili örgütlerin, sosyal sigorta kurumlarının, tıbbi yardım
örgütlerinin kuruluşuna da yardımcı olmuştur.

Ölüm
olaylarının nedenlerini doktorlar saptarlar. Cinayet olaylarında, olay
yerine giden ve cesede otopsi yapanlar, hükümet tabipleri ya da uzman
doktorlardır. Bütün bu durumlarda, görevli doktorlar, yargıcın
belirlediği sınırlar içinde, incelemelerini yapar ve adalete yardımcı
olmak üzere bir rapor yazarlar.

Türkiye'de
adli tıptan yararlanılmaya 1840 yılında başlandı. Cumhuriyetten önce,
Mektebi fünunı tıbbiyei şahane'de ve Darülfünun Tıp fakültesi'nde adli
tıp dersleri okutuluyordu. Meşrutiyetten sonra Sıhhiye müdürüyeti
umumisi'ne bağlı olarak tababeti adliye şubesi kuruldu. Ancak bu dönemde
adli tıp görevlerini hükümet ve belediye tabipleriyle resmi
kuruluşlardaki hekimler yürüttüler. Günümüzde tıp ve hukuk
fakültelerinde adli tıp dersleri okutulduğu gibi mahkemelere rapor
hazırlayan bir Adli tıp kurumu vardır.


Adli
tıbbın alanına giren başlıca konular şunlardır: cesedin incelenmesi,
ölüm nedenlerini saptama, müessir fiiller, öldürücü ve yaralayıcı
aletlerin incelenmesi, zehirlenme, gebelik, çocuk düşürme, ırza geçme
fiilleri, akıl hastalıkları, alkolizm, uyuşturucu madde alışkanlıkları vb.

Mareşal
Mareşal
Site Kurucusu
Site Kurucusu

Mesaj Sayısı : 337
Tecrübe Puanı : 5994
İtibar : 0
Kayıt tarihi : 16/09/10
Yaş : 66
Nerden : Türkiye

https://hoymakgil.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz